Karışımların Sınıflandırılması Nedir? Basit Bir Tabloya Sığdırılamayan Karmaşıklık Şunu baştan söyleyeyim: “Karışımların sınıflandırılması” çoğu ders kitabının iddia ettiği kadar temiz, net ve bıçakla kesilmiş gibi değil. Evet, homojen–heterojen ayrımı kullanışlı bir başlangıç; fakat mutfağın tezgâhından laboratuvarın tezgâhına uzandığınızda bu şema hızla çatırdıyor. Sınıflandırma, öğrenmeyi kolaylaştırdığı kadar, gölgede bıraktığı gri alanlarla düşünmeyi tembelleştiriyor. Bu yazıda, kalıpları biraz sarsarak konuyu derinlemesine ve eleştirel biçimde masaya yatırıyorum. Özet: Homojen–heterojen ikiliği faydalı ama yetersizdir; kolloid, süspansiyon ve çözelti gibi kutuların sınırı ölçek, zaman ve yöntemle değişir. Daha iyi bir çerçeve; tanecik boyutu, faz davranışı, kararlılık (stabilite) ve ayrıştırılabilirlik ekseninde, ölçüme dayalı “operasyonel” bir sınıflandırmadır.…
8 Yorum